C.G.F

C.G.F

CGF, medikal alanda kullanılan ve son zamanlarda popülerliği artan bir tedavi yöntemidir. Açılımı:

Concentrated Growth Factor (Konsantre Büyüme Faktörü)

CGF, basitçe açıklamak gerekirse, PRP (Platelet-Rich Plasma / Trombositten Zengin Plazma) tedavisinin daha gelişmiş, ikinci jenerasyon bir versiyonudur.

CGF Nedir ve Nasıl Çalışır?

CGF, hastanın kendi kanından özel bir santrifüj işlemi ile elde edilen, yüksek yoğunlukta büyüme faktörleri, trombositler ve önemli bir farkla kök hücre benzeri (CD34+) hücreler içeren plazma konsantresidir.

Temel Mekanizma ve Farkı:

  1. Kan Alımı: Tıpkı PRP’de olduğu gibi, hastadan az miktarda kan alınır.
  2. Özel Santrifüj: Alınan kan, özel tüpler ve protokoller kullanılarak PRP’den farklı, daha yavaş ve kademeli bir santrifüj işlemine tabi tutulur.
  3. Yoğun Konsantre: Bu özel işlem sayesinde, elde edilen plazma içerisinde sadece trombositler değil, aynı zamanda doku iyileşmesinde ve yenilenmesinde kilit rol oynayan CD34+ kök hücreleri ve lökositler (beyaz kan hücreleri) de yoğunlaştırılır.
  4. Derin İyileşme: Yoğunlaştırılmış bu büyüme faktörleri ve kök hücreler, hasarlı dokuya enjekte edildiğinde bölgedeki onarım ve yenilenme sürecini PRP’den daha uzun süreli ve daha derinlemesine tetikler.

CGF’nin PRP’den Ayıran Temel Özellikler

  • Hücre Yoğunluğu: CGF, PRP’ye göre daha zengin ve yoğun bir hücresel yapıya sahiptir.
  • Kök Hücre İçeriği: CGF, iyileşme potansiyeli yüksek olan CD34+ kök hücrelerini içerir. PRP ise genellikle bu hücreleri içermez veya çok düşük oranda içerir.
  • Uygulama Şekli: CGF, direkt enjekte edilebildiği gibi, aktive edilerek özel bir fibrin ağı (biyolojik yama) şeklinde de hazırlanabilir ve bu ağ doku onarımı için kullanılabilir.

CGF Tedavisinin Kullanım Alanları

CGF, güçlü yenileyici ve onarıcı etkisi nedeniyle geniş bir yelpazede kullanılır:

  • Saç Tedavisi: Saç dökülmesini durdurma, zayıf saç köklerini canlandırma ve saç ekimi sonrası iyileşmeyi hızlandırma.
  • Cilt Gençleştirme: Cilt kırışıklıklarının, sarkmalarının, akne ve yara izlerinin tedavisi.
  • Ortopedi ve Fizik Tedavi: Eklem kireçlenmeleri (osteoartrit), tendon ve bağ yaralanmaları (menisküs, yırtıklar), kronik ağrılar ve kıkırdak hasarları.
  • Yara ve Doku Onarımı: İyileşmeyen kronik yaralar, diyabetik ayak yaraları ve yanık tedavileri.

Özetle, CGF, kişinin kendi kanının onarıcı gücünü maksimize ederek doku yenilenmesi ve iyileşme süreçlerini hızlandırmayı amaçlayan, oldukça etkili ve doğal bir tedavi yöntemidir.


CGF (Konsantre Büyüme Faktörü) Tedavisi Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. CGF ile PRP arasındaki temel fark nedir?

  • Cevap: Temel fark, içerik ve üretim yöntemindedir.
    • PRP: Trombositleri yoğunlaştırır.
    • CGF: Özel bir santrifüj protokolü sayesinde trombositlerin yanı sıra, doku yenilenmesinde kilit rol oynayan yüksek yoğunlukta CD34+ Kök Hücreleri ve lökositleri (beyaz kan hücreleri) de içerir. Bu, CGF’nin doku onarımı ve rejenerasyon potansiyelini PRP’ye göre daha yükseğe taşır.

2. CGF tedavisi nasıl uygulanır ve ağrılı mıdır?

  • Cevap: CGF uygulaması, mezoterapiye benzer şekilde enjeksiyon yoluyla yapılır.
    • Kan Alma: Öncelikle hastadan az miktarda kan alınır.
    • Santrifüj: Kan, özel cihazlarda işlenerek CGF elde edilir.
    • Enjeksiyon: Elde edilen CGF, tedavi edilecek bölgeye (saç derisi, yüz veya eklem içi) ince iğnelerle enjekte edilir.
    • Ağrı: İşlem genellikle lokal anestezik kremler veya bölgesel uyuşturucular kullanılarak yapıldığı için minimal düzeyde ağrılıdır ve çoğu zaman kolaylıkla tolere edilir.

3. Kaç seans CGF tedavisi gereklidir?

  • Cevap: Seans sayısı, tedavi edilen bölgeye, hastalığın şiddetine ve kişinin iyileşme hızına göre değişir.
    • Ortalama: Kozmetik ve saç tedavilerinde genellikle 3 ila 4 seanslık bir kür önerilir.
    • Ortopedi: Eklem içi uygulamalarda genellikle 1 ila 3 seans yeterli olabilir.
    • Seans Aralığı: Tedavi aralıkları, cildin veya dokunun yenilenmesine zaman tanımak amacıyla genellikle 3 ila 4 hafta olarak belirlenir.

4. CGF tedavisinin sonuçları ne zaman görülmeye başlar?

  • Cevap: CGF, hücresel düzeyde bir onarım başlattığı için sonuçlar hemen ortaya çıkmaz.
    • İlk İyileşme: İlk etkiler, genellikle 1-2 seans sonrasında görülmeye başlar.
    • Tam Etki: Kök hücrelerin ve büyüme faktörlerinin tetiklediği kolajen ve yeni doku üretimi zaman aldığı için, tedavinin tam ve tatmin edici sonuçları genellikle son seansın ardından 2 ila 6 ay içinde belirginleşir.

5. CGF tedavisinin herhangi bir yan etkisi veya alerji riski var mıdır?

  • Cevap: CGF, tamamen hastanın kendi kanından hazırlandığı için alerjik reaksiyon riski bulunmamaktadır.
    • Yan Etkiler: Enjeksiyon bölgesinde geçici olarak hafif kızarıklık, şişlik, morarma veya hassasiyet görülebilir. Bu etkiler genellikle birkaç saat veya birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolur.

6. CGF tedavisinin kalıcılığı ne kadardır?

  • Cevap: CGF ile sağlanan hücresel onarım ve yenilenme uzun süreli ve kalıcıdır. Ancak yaşlanma süreci, genetik faktörler ve çevresel etkenler (sigara, güneş hasarı) devam ettiği için, elde edilen sonuçları korumak amacıyla genellikle yılda 1 veya 2 kez idame seansları önerilebilir.

7. “CGF Fibrin Ağı” veya “Biyolojik Yama” nedir?

  • Cevap: CGF’nin santrifüj işlemi optimize edilerek, elde edilen konsantre materyal, uygulandığı bölgede doğal bir pıhtılaşma reaksiyonu oluşturur. Bu pıhtı, yoğun büyüme faktörleri ve hücreler içeren üç boyutlu bir fibrin ağı (biyolojik yama) oluşturur. Bu ağ, özellikle yara iyileşmesi, kemik ve kıkırdak onarımı gibi alanlarda dokuyu daha uzun süre desteklemek için kullanılır.